“sözde zamanlar”
Bu ismin çok da destansı olmayan bir hikayesi ve benim için oldukça özel bir anlamı var. Zaten neredeyse hiçbirimiz destansı hayatlar yaşamıyoruz, bu yüzden kendi hayatımdan birkaç sahneyi burada yazıya dökmem öyle sanıyorum ki gevezelik olmaz. Alttaki satırlarda işbu blog sayfasının varoluş sebebini ve amacını, isminin anlamını, yazarının motivasyonunu ve kişiliğinden lütfedip de gösterdiği birkaç parçasını bulacaksınız. Çünkü başka zaman lütfedip de gösteremez kendini, istemsizce döker eteğindeki taşları sürekli, hâliyle genelde kalmaz saklayacak bir şeyi.
2020 başlarından Şubat ayında kafamda bir fikir, kafatasımı içeriden kemirip duruyordu. O zamanlar ekşi sözlük’ü severdim. Ve ekşi sözlük’ün dünyayla tanıştırdığı katılımcı sözlük formatına özellikle ilgi duyuyordum, hâlâ da duyuyorum. Öznel bilgiyi elde etmek, paylaşmak, derlemek ve tüketmek için aşırı verimli bir format. Öyle ekşi sözlük deyip geçmemek lazım yani.
O dönemde değerli bir arkadaşım da benimle aynı ilgiye, hatta daha fazlasına sahipti. İkimiz de ekşi sözlük’ten küçüktük. Yine de o, biz doğmadan önceki internet arşivi kayıtlarını karıştırır ve bulduğu ilginç şeyleri bana gönderirdi. Sayesinde ssg’nin bizzat yaptığı ssgmatrix.scr ekran koruyucusunu iki yıl boyunca kullandım. Linux’a geçmiş olmasam hâlâ kullanıyor olurdum. Hangberry oynardık beraber, adam asmaca oyununun sözlük başlıklarıyla oynanan hâliydi ve çok eğlenceliydi. Şimdilerde göçmüş oyun, oynanmıyor.
Günler bu seyirde geçip giderken arkadaşım, bana gönderdiği bir linkle kafamın içine o kemirgenin tohumlarını ekti. Minnettarım.
AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!
İşte böyle çığırdım. Tabii ki içimden çığırdım, çünkü sınıftaydım. Aklıma gelen bu fikrin ağırlığını Çiğli Fen Lisesi’nin külüstür sıraları kaldıramıyordu. Yerimden kalktım ve biraz temiz hava almaya çıktım.
Yansiklopedi’yi keşfetmiştik. Vikipedi’nin mizahi bir yeniden yorumuydu. ekşi sözlük için böyle bir konsept eksikti ve tarafımca yapılmayı bekliyordu adeta.
Hâl böyle olunca işe koyuldum, ülkemizdeki ilk koronavirüs vakaları açıklanırken sözde sözlük‘ü yayına sundum.
Sene 2022’ye geldiğinde bende değişen çok şey vardı. 2021 yazından beri özgür yazılımcıydım. Bu tutku beni Mastodon kullanmaya alıştırdı, normalde ne blog yazan ne de microblogging yapan biriyken anladım ki aslında benim söyleyebilecek bir şeylerim varmış! Hatta söylemem gereken şeyler varmış, “zamana raptiyelemem” gereken… Düşündüğüm ve söylediğim şeyler, her şeye kadir olmadığı bin adım öteden belli olan hafızamda azalarak yok olmamalıydı.
Yine de microblogging yetiyordu. Yetiyordu yetmesine de, rahat batıyordu işte. MyBB‘yi de çok severim ben. İlk göz ağrımdır, avucumun içi gibi de bilirim. Bi’ ara tekrardan sardım, default temayı kendimce düzenliyorum falan. Sonra baktım güzel oluyor, MyBB ile bir kişisel blog sayfası kurma çabasına girdim. Sonucunda ise 2022 Ağustos’undan düne kadar bu adreste hizmet veren şu site ortaya çıktı.
Şimdi… Antilop ile taçlandırılmış antik sitemize ve işbu yepisyeni sitemize isim veren sözde zamanlar neyin nesi?
Aslında bu da ekşici dostum suppai’nin de çok yad ettiği sozluk.sourtimes.org’a bir gönderme. ekşi sözlük’ün eski adresidir, daha doğrusu asıl adresidir. sour times ise ekşi sözlük’ten de önce, sevgiliye bir hediye olarak kurulan blog sayfasıydı. sözlük ise bu sayfada önemsiz bir alt siteden ibaretti. Dolayısıyla ekşi sözlük neyse tersi olma yoluna baş koymuş olan bendeniz, blog sayfamı zamanlar.sozdesozluk.com adresinde konuşlandırma kararı aldım. Hem simetrik bir duruş sergilemiş oldum, hem de içimdekilere bir isim buldum.
Aradan yaklaşık iki yıl geçti ve microblogging bana yetmemeye başladı. Artık doyasıya yazmam gereken duygulara ve düşüncelere sahiptim. Zamana raptiyelenemeyen fikirlerim için çekiç ve çiviye ihtiyacım vardı, gerekeni yaptım. sözde zamanlar‘a geri döndüm. MyBB’nin de bir blog sayfasının işini layıkıyla yerine getiremeyeceğine kanaat getirdim, dolayısıyla cillop gibi pir-ü pak bir WordPress kurulumu ile sıfırdan başlıyorum.
sözde zamanlar benim kalemi fazla kullandığımda ortaya çıkan şeydir. sözde zamanlar benim kalemi kullanmazken geçirdiğim zamanlardır. sözde zamanlar sevgiliye bir hediye değildir, maalesef onu çaldım. hatta sözde zamanlar, belki de sevgilinin kendisidir. ya da belki de sözde zamanlar benim.
Bir yanıt yazın